Merhaba,
Yılbaşı kutlamaları ve Yılbaşında çam ağacı süslemenin Hıristiyan adeti olduğuna dair görüş bizim de çocukluğumuzdan beri hep anlatılır. Anlatılır da acaba aslı nasıl? Çok değerli bir kadın aydınımız olan Sümerolog Muazzez Ilmiye Çığ, 100 Yaşında olmasına rağmen halen araştırma ve incelemelerini kitaplar yazarak insanlığı aydınlatmaya çalışıyor. Aşağıdaki yazı da da bu konuya değinmiş. Unutmayalım ki bizler İslamiyeti seçmeden, müslüman olmadan önce Türk tük ve kendimize ait gelenek ve göreneklerimiz vardı.
Başka kaynaklarda da okumuştum. Türklerin ağaca verdiği önem o kadar büyük ki bu kutlamalar esnasında ağaç kesilmiyor.
İsa’nın doğuşu olarak kutladığı Noel bayramı, çok eski Türklerin yeniden doğuş bayramıdır. Türklerin, tek tanrılı dinlere girmesinden önceki inançlarına göre, yeryüzünün tam ortasında bir AKÇAM ağacı bulunuyor. Buna hayat ağacı diyorlar. Bu ağacı, motif olarak bizim bütün halı, kilim ve işlemelerimizde görebiliriz.
Türklerde güneş çok önemli. İnançlarına göre gecelerin kısalıp gündüzlerin uzamaya başladığı 22 Aralık’ta gece gündüzle savaşıyor. Uzun bir savaştan sonra gün geceyi yenerek zafer kazanıyor. İşte bu güneşin zaferini, yeniden doğuşu, Türkler büyük şenliklerle AKÇAM ağacı altında kutluyorlar. Güneşin yeniden doğuşu, bir yeni doğum olarak algılanıyor.
Bayramın adı NARDUGAN. (nar=güneş, tugan, dugan=doğan) Doğan güneş.
Güneşi geri verdi diye Tanrı Ülgen’e dualar ediyorlar. Duaları Tanrıya gitsin diye ağacın altına hediyeler koyuyorlar, dallarına bantlar bağlayarak o yıl için dilekler diliyorlar Tanrıdan. Bu bayram için, evler temizleniyor. Güzel giysiler giyiliyor. Ağacın etrafında şarkılar söyleyip oyunlar oynuyorlar. Yaşlılar,büyük babalar, nineler ziyaret ediliyor, aileler bir araya gelerek birlikte yiyip içiyorlar. Yedikleri; yaş ve kuru meyveler, özel yemek ve şekerleme. Bayram, aile ve dostlar bir araya gelerek kutlanırsa ömür çoğalır, uğur gelirmiş. Akçam ağacı yalnız Orta Asya’da yetişiyormuş. Filistin’de bu ağacı bilmezlermiş. Bu yüzden olayın Türklerden Hıristiyanlara geçtiği ve bunu da Hunların Avrupa’ya gelişlerinden sonra onlardan görerek aldıkları söyleniyor.
İsa’nın doğumu ile hiç ilgisi yok.
“Doğum, Güneşin yeniden doğuşu”
Bu adet Türkler yoluyla Avrupa’ya geçti. Konunun Noel’le alakası yok. İznik Konsili’nde pagan adeti görülen bu adeti İsa’nın doğuşu olarak kabul edelim diyorlar ve bu adet Hristiyanlara geçiyor. Ama ağaç süsleme pek yok, 16. yy’da Almanya’da başlıyor, daha sonra Fransa’ya geçiyor ve dünyaya yayılıyor.”
KAYNAK: Sümerolog Muazzez İlmiye ÇIĞ
Sevgiyle kalın, sağlıkla kalın, hoş kalın,
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder